Bronz 2- Özge Naz / Yorum
Yazar Adı: ÖZGE NAZ
Yayınevi: GUARDİAN
Sayfa: 507
Spoiler İçerir!
Hisar Alatav'ın ihanet edip 33 korumayı öldürüp panteri yaralaması katliam çıkarması düşüncesi herkesi kaplasa da Bronz inanmıyor ve iyice araştırıyor, o sırada Hisar'ı odaya kapatın diyor ama Laren onu karanlık mahzen gibi bir yere kapatıyor ve His o sırada yaralı. Orada kaldığı sürede psikolojik olarak mahvoluyor hem karanlıkta kalıyor hem de çok kan kaybediyor.
Bronz bu süreçte kameralara ve adamlarının gözlerine yerleştirilen kameralı çipe bakıyor ve Hisar'ın suçsuzluğunu görüyor. Kuklacının yaptığını anlıyor ve onu odadan çıkartmaya gidiyor. Yarasını görüp müdahale ettiriyor ama his sedyeye yatmak istemiyor. Daha sonra bir görevde başarısız olduğu için babasının ona rahmini alma cezası verdiğini, anne olmak istediği için bu cezayı verdiğini, nelter yedikten sonra kaçtığını ama büyük hasar aldığını anlatıyor. Mahvoldum bunu okurken.
Sonra Sanaç ve Yasmin... Sanaç'ın terk edilmesinin sebebi yine Kuklacı. Şerefsiz herif ve Sanaç'ın ailesi yüzünden Sanaç yaşasın diye onu terk ediyoe ve her yerden kimliğini sildiriyor. Hatta Sanaç bazen o gerçekten var mıydı yok muydu şokuna bile girmiş. Neyse Yasmin Yağız'ı korumak için de uzak kalıyor. Yağız Sanaç'ın oğlu. Ve bu ikinci kitapta karşılıklı sahneleri var. Kanları ısınıyor hatta Sanaç gün hesaplayıp benim çobuğum mu diye soruyor. Çünkü kanı çok ısındı elini tutunca. Ve çok benziyorlar karakter olarak. Bu arada Yasmin Sanaç'la ne yaşadıysa Utkan'la yaşadım diye anlatmış, halbuki hepsi yalan. Hiçbir ilişkileri yok, sadece Yağız'a babalık yapıyor o kadar. İkisi nasıl düzelecek, nasıl aile olacaklar bilmiyorum. Sanaç Yasmin'in evlenip çocuk yaptığını duyunca yıkıldı, ben yaşamadım o nasıl yaşadı demeler mi dersin benden çovuk yapmamış benle evlenmedi demeler mi... Çok üzücüydü.
His Zorlu ve Viran'ı tanıyor. Zorlu'yu nereden tanıdığını bilmiyoruz ama Viran'ı Kale'den tanıyor ve abi kardeş gibiler. Herkese karşı nefret ediyormuş gibi yapmışlar. Daha sonra gerçeği açıklarız demişler. Viran'ın geçmişini Bronz biliyor, His'inkini de His öğrenmesini sağladı.
İmparator, İmparatoriçe ve Âşıklar kartı bir araya gelirse kıyamet demekmiş. Bronz kendine âit olan âşıklar kartını bulmaya çalışıyor, bunun için de His'in yardımını istiyor, ortaklık istiyor. Kart His'e gidecek biliyor, kuklacı atlas onu His'e yolladı kitap sonunda. İmparatoriçe kartını da aktif hale getirmeye karar verdi. Ve Bronz'un panterinin boynuna asılı imparator kartı da elinde. Üçü tek kişiye geçti. Nasıl mı oldu, hooop azıcık geriye gidelim ve yakınlaşmalarından başlayalım.
Aralarındaki "nefret" tutkuya dönmeye başlıyor ve sürekli sevişeceklerken bir şekilde yarım kalıyor ama çok ateşli yakınlaşmalar yaşıyorlar. Okuması çok güzeldi. O yakınlaşmalarda His kendini Bronz'a iyice kaptırıyor. Bronz ise ona değer veriyor, kimseye vermediği tavizleri veriyor. Hatta öpüşmediler ama öyle sarılıyorlar ki birbirlerine teslim olmuş gibi... Çok güzeldi o sahneler. Bir süre sonra Hisar'ın küçük yangın oyunuyla beraber His Bronz'un şahsi bloğuna evine girmeyi başarıyor. O günden itibaren beraber uyumaya başlıyorlar hatta His Bronz gibi çamaşırlarıyla yatmak istemiyor çünkü karnındaki izi sevmiyor. (Bu arada Bronz hep takım elbiseli, uyurken ise çamaşırıyla uyuyor. Sadece spor yaparken şort giyiyor onun dışında hep takım ekbiseli, üstü ütülü, tüm düğmeleri ilikli ve kravatı takılı duruyor. Annesi öyle olmadığında tokat atıyormuş. O yüzden His ne zaman oraya dokunsa izin vermiyor öpünce de donup kalıyordu...)
Bronz o izi öpünce artık o da çamaşırlarıyla Bronzla uyuyor. Bronz bacaklarının arasına girip karnını öptükten sonra göğsüne yaslanıp uyuyordu. Sürekli böyleydi ta ki o güne kadar... Bronz hasta olduğu bir gece yengeye Elif dedi usta... Nişanlısı Eva'nın adından bahsedip His'e öyle hitap edince o da yıkılıyor ve evden gidiyor. Döndüğünde ise herkesi bayıltıp, Zorlu'ya çip takıp yanında götürüyor, panteri kaçırıyor ve annesinin günlüğünü alıp gidiyor. Bronz gitmesin diye çok şey söylüyor sayıklıyor ama His biz düşmanız vs deyip gidiyor. Bronz ilaçları almamasını ona günleri unutturduğunu söylüyor.
His burada biraz aptallık etti, tamam Kale'nin planı Bronz'u devirmekti ama Kale'in kuklası olmadığını söylemişti zaten, sırf kıskançlığına üzüntüsüne saçmaladı sinir oldum. Adam kalbinde sızıyla kaldı.
Kuklacı son sahnede bize Eva ile Bronz'un videosunu gösteriyor. Eva'nın sesi kısık, üstünde Hisar'ın doğum gününde Bronz'un seçtiği elbise ve daha önceki kitapta okuduğumuz Hisar'a Bronz'un yolladığı çiçek olan ağlayan gelin çiçeği vardı Bronz'da. Bronz ona çok âşık ve ona gülüyor... Hisar'a hiç gülmemişti. Eva His'e tanıdık geliyor ama çıkaramıyor kim olduğunu.
Bence Eva Hisar. Sesi kısık, Bronz'un bağırma ses tellerin kopacak demesi ve Hisar'ı hep boynundan ses tellerinden öpmesi bu sebeple. O elbiseyi daha önce Hisar onunlayken giymişti, daha önce gittikleri mekanda Hisar'a doğum günü kutlamıştı. o kadın kılık değiştirmiş ya da estetiksiz Hisar bence. Görev için oradaydı, Kale'nin oyunuydu ve Eva oldu. Sonra 3 Mart gecesi düğün günlerinde başarısız olunca diri diri gömüldü. Belki de rahmini alma işlemi o günkü cezasıydı. İki cezadan birini o gün aldı. O kadın Hisar, eminim. Çünkü Bronz'un sürekli dört vurgun demesi, Hisar onu hatırlamadığı için üzülmesi, ona acıyla bakması ve ondan nefret ettiğini söylemesi bence unuttuğu içindi. Başından beri Hisar'ı bilmesi ve ona oyun yapması, dolmayan boşluk eksiklik sensin demesi, dudaklarının ona ait olmayacağını söylemesi... Bunların tek mantığı var Hisar o kadın ve His hiç birini hatırlamıyor.
Hatta Bronz İmparator ve Ebediyeti kolyesini bile Hisar'a taktı. Hisar onun anlamını öğrenince koparmıştı, Bronz çok üzülmüştü. O kolye videodaki Eva'da da vardı. İkisi yanı kişi işte. Bronz hatırlatmak için sürekli bir şeyler yapıyor ancak başaramıyor.
Hatta Bronz bunu söyledikten sonra buzlu suya girip geçmişi unuttuğu günleri hatırlamaya çalışıyor ve bazı anıları geri geliyor. His'in kafasından bunlar tamamen silinmiş. Daha önce Atlas'ın "sevdiğin kadın için devrim başlattın ama o seni hatırlamıyor bile" dediği kişi Hisar. Onu da kullanmak istiyor ve kışkırtıyor.
His'e Eva diye seslendiği hasta olduğu geceden bir gün sonra Viran'a gidiyor ama öyle değilmiş, arada günler varmış ve His silmiş onları. Bronz'a doğum gününü soruyor unuttuğunu fark ediyor His'in sonra ben unutmuşum diye üstünü kapıyor. His daha sonra hatırlıyor doğum gününü kutladıklarını ve o tarihi Bronz söylüyor. Onları hep unutmuş. Zaten kitabın başından beri anılarının belli kısımlarında kayıplar var, silinmiş. Onları tamamlamak için notlar alıyordu. Bu anıların içinde Bronz'la geçmişi de var şimdisi de.
His'in beyninde ve kalbinde çip var ve 27. yaş dönümünde bu çipler aktif olacak ve onu öldürecek. Bunu bilerek yaşıyor. Bu arada ilk kitapta konuşan iç ses bir başka kontrol çipiymiş ve onun komutlarını yerine getirmemek için sürekli yalan söyleyip bir şeyler düşünmüyormuş ve çipi alt ediyormuş. Babası o çipi çıkarttırdı ama başka çip takıp unutkanlığını sağlıyor olabilir. Bu unutkanlığı normal değil yani. Bir maddeye maruz kalıyor olabilir ya da direkt çiple hafıza siliyorlar. Emin değilim.
Bu arada abisi kayıp anne ve babası yaşıyormuş. Babası, Kale'yi yönetiyor. Anne nerede bilmiyorum. His abisini bulup annesine görürüp kendisini sevdirmek istiyor. Aile öldü biliniyor, his ölmediklerini biliyor
Çip ve göz kamerası işleri bana biraz ütopik geldi. İnsanın çiple hareket etmesi, komut verilmesi biraz bilim kurgu tarzıydı. Göze takılan lens kamera da saçma geldi. Olmayan teknolojiler bunlar, belki yıllar sonra mümkün de şimdi okuyunca mantıksız geliyor. Böyle bir şey vardır diye okumayı pek sevmem. Tek sorun buydu.
Kitap geneli romantik yakınlaşmalar, birbirlerine ısınmalarını okurken kitap sonu bamm tam bir ayrılık, karşı hizibe geçiş... beklemiyorum. Acilen yan yana gelin yoksa sizsizlikten öleceğim.
Puanlama
Konu: ☆
Karakterler: ☆
Üslup: ☆
Akıcılık: ☆
Mantık: ☆
Duygusal Etki: ☆
Tatmin Edici Son: ☆
Tekrar Okunabilirlik: -
Okurun Bireysel Değerlendirmesi: -☆
8/10
Yorumlar
Yorum Gönder