Beyaz Leke-1 (Mahkumiyet) / Aslı Arslan / Yorum
Kitap Adı: BEYAZ LEKE 1/
MAHKUMİYET
Yazar Adı: ASLI ARSLAN
Yayınevi: İNDİGO
Sayfa: 768
Spoiler İçerir!
Bir distopya okuyoruz. Ülkedeki rejim sıkılaşmış ve Hitler Almanya'sına benzettiğim bir sisteme dönmüş. Hükümete krallık demeye başlamışlar ve krallık artık kendi tarafında olmayan herkesi düşman bellemiş. Kendinden olmayanları sırf yasaklı kitap okuması yüzünden hapsedilenler, sebepsiz yere işkence çektirilip öldürülenler dolu.
Müziğin, filmlerin, kitapların yasaklandığı eğlencenin ayıp karşılandığı ve herkesin gelir eşitsizliğinden, açlıktan birbirini öldürdüğü bir dünya Krallık. Sokakta cesetler var ama kimsenin umurunda değil. Herkesin elinde silah var ve hayatta kalmaya çalışıyorlar.
İşte böyle bir evrende olan Eftalya Atalar krallık yanlısı bir avukattır ve babası krallık düşmanı eski bir milletvekilidir. Yasaklı bir kitap Okuduğu için hapsedilip işkence görmektedir. Babasını görmeye gittiğinde de Tugay Demir Çeviker adlı bir mahkumla karşılaşır ve tanışır.
Bu adam BL örgütünün kurucusudur ve Eftalya'yı çocukluğundan beri tanıyordur ama Eftalya onu hatırlamamıştır. Adam ona şantaj yapıp zorla avukatı yaptıktan sonra Eftalya onu hapisten kurtarmaya çalışır.
Tugay eski bir pilottur. Başkanın pilotudur. Örgüt kurucusu olmasına rağmen öldürülmeme sebebi elinde o zamanlar çaldığı krallığı mahvedecek belgeler olmasıdır. Bu da Tugay'ın canının güvencesidir.
Tugay gökyüzünü bile göremez, sadece geceleri 5 dakika çıkıyor ancak karşılığında işkence görüyordur. Sırtındaki yaralar sürekli açıktır işkence yüzünden. Ve sol kolu kesilmiştir...
Tugay'ın sola olan zaafı güzeldi. Sevdiklerini sol yanında tutması hoştu. Timsahlı siyah eldivenler protez elini kapatmak için vardı ve BL için simge olmuştu.
BL örgütü sözleriyle, duvarlara yazdıkları yazılar, mendillerdeki yazılarla insanları kendi tarafına çektiler. BL taraftarları o kadar çoğaldı ki en sonunda iç savaş çıktı.
Gelelim eleştirel kısma. Tugay'ın kolu kesiliyor işkence görüyor bir ah uh demiyor bağırmıyor. Biraz fantastik geldi bu bana. Bu kadar dünya üstü biri olamaz. İnsan içgüdüsel olarak canı yandığında tepki verir. Tek kolu var, her gün hâli kalmayana kadar işkence görüyor ama şak diye dövüşebiliyor. Kalp krizi geçiriyor kalkıp Eftalya'yı kurtarmaya gidebiliyor. Fantastik geliyor bana bu.
Konusu ve kitabın 700 küsür sayfa olup neredeyse tamamının hapishanede geçmesi beni sıktı. Çok ağır işlenmiş, ben sıkılıyorum böyle ağır giden kitaplarda. Yine de bitirmek istedim. Akıl oyunları planlar vs güzeldi. En çok okuma sebebimse Tugay'ın hanımcı âşık biri olmasıydı. Adama düştüm.
Tugay Eftalya'ya adıyla hiç seslenmedi. Sevgili avukatım, avukat vs bu şekilde seslendi. Herkese öldürücü bakışlar atarken ona kedi gibi olması, gülümseyerek bakması çok güzeldi. Adam 937373 kişi öldürse de bir kedi evet. Kitabı okutturan o bence.
Duvarlara Eftalya'a için mesaj yazarken TDÇ yazıyordu, diğer normal cümlelere BL yazılıyordu. Adamın en zayıf yönü Eftalya oldu. Onun için yapmayacağı şeyleri yaptı.
Eftalya da inatçı bir karakter. Tuttuğunu koparıyor. Tugayın çıkmasını sağlamak için uzun süre mücadele ediyor. En büyük arzusu ise babasını kurtarmak.
Eftalya vitiligo hastasıdır. Beyaz lekelere sahiptir ve Tugay'ın avukatlığını yaptıktan sonra daha atresli geçen hayatı bu lekeleri göğüs kafesinden çenesine doğru arttırır. Eftalya onları hiç sevmez ama Tugay bayılır.
Kerem karakteri tam bir şerefsizdi. Sonuna kadar tanıntı yaptı kızı. Her şeyden sonra yine gel dese gelirdi o sinir.
Marco mandalinalı vitaminli kekim, harika bir karakter. Ben satılık bir adamım demesi beni çok güldürüyordu. Her konuda mandalinaya başlaması da harikaydı.
Tugay'ın Eftalya'ya sürekli çiçek yollaması...
Distopik bir dünyadayız ve o dünyada bu kadar şiddet, iç savaş, haksız tutuklama, işkence, idam, yasaklar vs olması normal. Dünyada da birçok örneği var, mümkün bir çoğu. Ancak 20 küsür kişiyle koca krallık askerlerini her defasında alt etmeleri çok ütopik olmuş. Süper kahraman masalı gibi yani.
Sıkıldım ama güzeldi karakterler. Oluşturulmaya çalışılan evren ve verilen mesajlar da güzeldi. Ama kitabın kitlesi çok abartmış okuyunca bunu anladım.
Güncelleme yapalım, Suriye'deki Sedna hapishanesi gibi bir yerdi buradaki hapishane. Gerçek hayatta olmaz demeyin gerçek hayatta da bu işkencelere maruz kalanlar var maalesef.
Puanlama
Konu: ☆
Karakterler: ☆
Üslup: ☆
Akıcılık: -
Mantık: -
Duygusal Etki: ☆
Tatmin Edici Son: ☆
Tekrar Okunabilirlik: -
Okurun Bireysel Değerlendirmesi: ☆
6/10
Yorumlar
Yorum Gönder