Beyaz Leke-2 (Özgürlük) / Aslı Arslan / Yorum
Kitap Adı: BEYAZ LEKE 2/
ÖZGÜRLÜK
Yazar Adı: ASLI ARSLAN
Yayınevi: İNDİGO
Sayfa: 928
Spoiler İçerir!
Öncelikle ilk kitaptansa bu kitabın daha sardığını söyleyebilirim. İlk kitap sonuna kadar mahkum olmaları beni çok sıkmıştı. Bu kitapta özgür olup daha entrikaların işlenmesi hoşuma gitti.
Yine de distopya beni biraz boğuyor gibime geliyor. 1984'ü de tamamlayamamıştım. Belki içinde daha ilgimi çekecek olaylar olması gerek bilmiyorum.
Tugay Demir Çeviker sen tam bir âşık adamsın ya. Herkese hır avukatına mır. Ona ev yaptırmaya, bahçesine de eftalya bahçesi demeye başlamıştı. (Eftalya bir çiçek adıdır.)
Olaylara gelince dışarıya çıktıklarında sürkeli bir mücadele içindeler. Her mücadele için de Tugay'ın bir planının olması asla yenilmemesi can sıkcı bence. Herkes hata yapar, her kötü olaya bir tedbiri olamaz insanın. İnsan her etkeni bilip buna önlem alamaz.
Marco... Mandalinalı kekim... Yangından kaçarken annesiyle bir ağaç dibine sığınıp 2 3 gün mandalinayla beslendiğini öğrendiğimden beri iyi değilim. Bir de Gamze'yi hep sevmiş ama bunu söylemek için çok geç kalmış, özür için de.
Sinan da Gamze'yi sevdi. Gamze Marco'yu değil Sinan'ı seçti. Yeni başlangıç olması iyi oldu bence. Marco ona acı vermiş ve kız bunu atlatıp yeni sayfa açmışken ona dönemezdi. Üzgünüm ama hak ettiğini yaşamış Marco... Yine de affetti onu, helalleştiler. Bu arada gemide oynanan o oyunda Marco'nun duygularının herkesin öğrenmesi çok üzücüydü. Bir tek öğrenmesi gereken bilmiyordu. Dertlendim yine ya of.
Giray... Sevdiği kadının ihanetini gören ve çok acı çeken Giray. Meğer aldatılmamış hepsi o içlerindeki haini korumak için bir oyunmuş.
Kardeşim dediğinde şaşırmıştım, biz x ile sevgili sanıyorduk meğer hedef şaşırtmak istemiş ve başarılı olmuş. En çok da Giray yıkıldı. Onu sevmiş ama Giray ona güvenmeyince kardeşini seçmiş. İkisi başka yönlere savrulmuşlar. Giray yine de kıyamadı. Defne, kardeşi ile onun arasında bir seçim yapmak zorunda kalıp kendi kalbine sıkınca Giray da öldü, ruhen... Ona çok üzüldüm.
Kardeşi Defne'yi kandırmış, Defne zehirli defter olayını anladığı zaman kardeşine sırt dönmüş ve panzehiri getirmiş.
Tugay ve Eftalya ise aynı aşkla hırsla devam ediyorlar. Krallık hâlâ çok güçlü ama son birkaç darbe vurunca halkın çoğunu ona kışkırtıp isyan başlatıyorlar.
Ve bir karar alıyorlar. Bu iş bitince teslim olup yargılanacaklar, ellerine çok kan bulaştı. Uğuruna savaştıkları her şeyi geride bırakıp kaçamazlardı. Onca ölüm, onca yenilgi boşuna olmamalıydı. Adalet istiyorlarsa en başta kendileri yargılanmalıydı.
O gün, Defne'nin canına kıydığı gün Giray ve Eftalya esir düştü ve hain Ufuk dedi ki,ya bana boyun eğ ya da ikisini de öldürürüm. Boyun eğersen Giray'ı salacağım. Tugay'ın ilk büyük yenilgisi ve kazanamaması burada oldu, teslim oldu.
Yargılandılar ve ölüme mahkum edildiler. Tugay ise Eftalya'nın ölümünü izlemeye... Son anda örgüt yetişse de Eftalya'yı kurtaramadı Tugay, asıldı. Bacaklarından tuttu. Fena bir sahneydi ama ben asılması yerine vurulup ölmesini tercih ederdim. Kesinlikle ölmeleri gerekiyordu ama o sahnede ölmemesini bekledim çinkü asılarak o şekilde ölmesini yakıştıramadım, kesinlikle vurularak ölmeliydi.
Tugay bundan sonra daha da acımasızlaşıp Ufuk'u da X'i de işkenceyle öldürüyor (O sahnelerde içimiz bir rahatlamadı değil, oh olsundu) ve krallık yıkılıyor, ülkeye demokrasi geliyor. Bunu Eftalya'nın görmesini isterdi ama işte...
Teslim olmaya karar veriyor ama tek şartı son bir defa daha uçmak. Yargılanıp ağırlaştırılmış müebbet yedikten sonra son bir kez uçak kullanıyor ve uçağı yere çakıp intihar ediyor.
Çoğu kişi bu sonu beğenmemiş hani imkansızlıklar imkan dahilinde diye falan hani özgürlük demişler ama bu kitaba mutlu son yakışmazdı. Evli mutlu çocuklu olamazlardı. E ne oldu? Teslim olmayı ve ölmeyi seçtiler. Bence çok da güzel bir sondu. Hele Tugay'ın ölümü ona çok yakıştı. Ben kötü son sevsem de kitaba bu yakışırdı.
Kitap deyip geçiyordum ama Suriye'de rejim değişikliği sonrası Sedna hapishanesinden haberim oldu. Tugay'a yapılanların binbir beterini oradaki masum insanlara yapmışlar. Gerçekte var olması bana çok korkunç geldi. Kesinlikle Hitler'den vazgeçiyorum, krallık Suriye rejimine benziyordu.
Yazar dünyayı kurarken güzel iş çıkartmış, insanların beyinlerinin yıkanması, sindirilmesi, isyanlar, mücadeleler güzeldi.
İlk kitapta eleştirdiğim yerlerden farklı olarak Tugay'ın her şeyden ikinci bir planla kurtulması canımı sıktı açıkçası. Ne alaka dedim, benim gözümde o sorunların çözümleri böyle olmamalıydı.
Bu kitap ilki gibi beni sıkmadı, akıp gitti. Sonunu da sevdim.
Puanlama
Konu: ☆
Karakterler: ☆
Üslup: ☆
Akıcılık: ☆
Mantık: -
Duygusal Etki: ☆
Tatmin Edici Son: ☆
Tekrar Okunabilirlik: ☆
Okurun Bireysel Değerlendirmesi: ☆☆
9/10
Yorumlar
Yorum Gönder