Çarpık Yalanlar - Ana Huang / Twisted Serisi / Yorum

Kitap Adı: ÇARPIK YALANLAR

Yazar Adı: ANA HUANG

Yayınevi: MARTI YAYINLARI 

Sayfa: 567

Spoiler İçerir! 

Serinin son kitabı Çarpık Yalanlar'a hoş geldiniz. İlk kitap hariç son üç kitabı da okudum. Sevdiğim ve sevmediğim noktaları oldu. İlk önce konudan bahsedelim.

Stella, takipçi sayısını 1 milyona çıkarıp istediği bir moda şirketiyle reklam anlaşması yapmak istiyordur. Rakiplerini böylece eleyebilecektir. Bir yandan da dergide çalışıyordur ancak patronu onu zorbalıyordur. Bu sebeple marka imzası attığında işten kovulunca çok da şaşırmaz.

Bu süreçte takipçi sayısını 1 milyona yükseltmek için de bir taktik düşünür, o da sahte sevgili yapmak. Çiftler daha çok ilgi çektiği için kendine bir sahte sevgili arar ancak en sonunda ev sahibi Christian ona yardımcı olacağını, karşılığında ise onunlq etkinliklere kavalyesi olarak gelmesini söyler. Stella teklifi kabul edince adamın yüzü gözükmeyen fotoğrafları İnstagram'da paylaşır. Böylece yıllar önceki sapığı tekrar ortaya çıkar ve Stella'yı rahatsız eder.

Christian, bir siber güvenlik uzmanıdır. Güvenlik şirketi vardır ve gri bir tiptir. İnsanların şirketlerini dijitalden çökertip banka hesaplarını ele geçirebilen, onları kurumlara bağışlayıp intikam alan bir tiptir. Daha sonra da bir arabayı patlattığını görüyoruz. Azıcık psikopatlığı orada sezmiştim.

Christian Stella'yı daha eskiden tanıyormuş ve hakkında bilgi toplamış. İki karakter de aşka inanmıyor aslında ama Christian ona ilk görüşte âşık olmuş ve bunu takıntı sanmış. Ve aşırı kıskanç. Onu taciz eden adamın eline bıçağı taktı. Dedim tamam gri bir tip. Ama sonra hızını alamayıp adamın kafasına sıktı. Kafaya sıkan biri nasıl gei biri olabilir ya? Basbayağı kötü biriymiş işte, herif adam öldürüyor. En son sapığı da işkence ettikten sonra öldürdü. 

Stella bu eğilimin farkında ama sorgulamadı. Karanlık yanını eşelemedi. Christian ona karşı kıskanç, korumacı ve ateşliydi. Onu arzulasa da sürekli kaçındı kaçındı, sonra bir yerde patladı. İlk 300 sayfada sevişme sahnesi olmaması güzeldi aslında. Gerilimi okumak daha eğlenceli oluyor. Ondan sonra ise yine sürekli yakınlaşmalar okuduk. Bence dozaj yine aşılmış yazarın tarzı bu sanırım. Ve ablam lütfen artık "bir sürtük gibi" kalıplarından vazgeç. Ateşli bir kadın olması onu sürtük yapmaz.

Christian ile Alex ayda bir satranç oynuyormuş. Bu bilgiyi Josh öğrenince Alex'i kıskanıp hesap sormuştu. O sahneler çok güzeldi. Erkek muhabbetlerinin döndüğü yerler komediydi. Rhys'ın zorbalığı da çok güldürdü. 

Kızlarda ise Jules yine efsaneydi. Kızınca onu öldürürüm şuna bunu yaparım diye saydırması çok güldüm. Sanırım seride en sevdiğim karakterlerden biriydi. 

Kitapta sapığı bulmak için ipuçlarını takip ederken Christian bir yandan da şirketindeki haini bulup rakip şirketi mahvediyor. Aa bşr cinayet daha, etti üç. Evet, şirketindeki haini de öldürdü. Bu rahatsız ediciydi.

Adamın multimilyoner jestleri, tatilleri ve alışverişi bile gösterişliydi. Stella'nın evine sapık girince onu kendi evine aldı ve süreç böyle devam etti. Bir ayrılık sonra kavuşma derken kitap yıllar sonrayla son buluyor.

Jules ve Josh nişanlanmış, Alex ve Ava'nın ikizleri olmuş (bir kız bir oğlan), Bridget ve Rhys'ın bir prenses kızları olmuş (tam bir prenses), Stella da hamil kalmış. Christian çok mutlu oluyor.

Sanırım ben bu karakterleri pek sevemedim ya. Özellikle de erkeği. Gri denilip katil yazılan erkeği. 

Bu seride en sevdiğim kitap Çarpık Oyunlar oldu. 

Puanlama

Konu: ☆

Karakterler: -

Üslup: ☆

Akıcılık: ☆

Mantık: ☆

Duygusal Etki: -

Tatmin Edici Son: ☆

Tekrar Okunabilirlik: -

Okurun Bireysel Değerlendirmesi: ☆

6/10